Dedikleri bu olmalı….
Sabahın yedisi..
Ankara ayazında uyunmuyor
çoraplar geceden giyilmiş
alarma on dakika var…
telefon sessiz!
bi ses yapmalı… videoları öylesine geçerken ,bir türkü, kırgın bi ses ; “Çalın davulları çaydan aşağı…Mezarımı kazın bre dostlar belden aşağı..aman ölüm zalım ölüm üç gün ara ver!…”
Altında da bu sözler…tanıdık hisler , bildiğin aynı acı..şiir didem madak’ın.. tabiki ne demişler ; “ şiir yazana değil ihtiyacı olana aittir…”
aldım getirdim buraya!
türküyü de eklerim şimdi…
Annem çok sevmelerin kadınıydı..
Daldaki kirazları,
Yazmasındaki oyaları,
Fistanındaki çiçekleri,
Asmadaki üzümleri,
Evin kedisini,
Sokağın delisini..
Babamın gömleğini..
Beni, bizi, mahalleyi..
Bildiğim herşeyi severdi..
Bana da sevmeyi öğretti..
Öyle az buz değil “çok sev” derdi..
Annem gibiyim artık..
Az sevme bilmiyorum ben..
Çok sevdiğimdendir
bu kadar incinmem..
Ah annecim..
Senin sütün ak, yüreğin pak..
Ama inan şimdilerde;
senin bildiğin gibi değil hayat..!
Didem Madak