her ‘baba’ babadır da
babam gibisi yoktur dünyada…
o gitti
lakin hala dünya(m) da! ..
elim
elinde kayboldu
okul yolunda
ve aynı el
harçlık saydı ellerime
ortak olana kadar
devlet kasasına…
ya devletim! ..
ondan gelen haberleri
kendime sakladım
söyleyemem babama..
dün gece gördüm düşümde
‘rahatım iyi’ dedi
e yani
duyduğum herşeyi ona söyleyip
neden babamın rahatını kaçırayım ki! ..
alışkanlığımdır
ilk aşkımı da saklamıştım ondan
sevgilimden gelen ilk mektubu da
aslında babama aşıktım ben ’sevgilim’ derken
anneme olan sevdasını kıskanmıştım
besbelli! .
şimdi mi?
yok böyle bir şey
ellerime bakıyorum sadece
ve de yanağıma kondurduğu öpücüğün yerine
usulca dokunuyorum parmaklarımla
öyle sıcak ki! ..
gözyaşım soğutuyor yanağımdaki çölü
yağmur diyeceksiniz belki ona
belki de su!
hiç olur mu?
ben başka bir tarif buldum
tam da yakıştı gözyaşıma:
“insan olmanın laneti!”
hiç unutmuyorum
göğsünde ellerim
gezerken bir ben
karanlıktı ellerim dolaşırken
parmaklarıma çarpan
küçükken bir ben
yılların bir balye için
orta
baş
ve
birde başaltı
vururken
nişan eden istanbul orda iken
ıskalayan minik bir ben
benini özlüyorum
aha suracıkda yanında artık bır başka ben
giden babanın ardından kagıda yazılmış bır kaç satır söz içsel bir paylaşım.. sade. sade ama degerli..
çok güzel şiirler…çok güzel…emeği geçenlere teşekkürler..